2 Haziran 2011 Perşembe

Seninle Beraber..


Gün gelecek dünle beraber
Gün bitecek sen gideceksin
Ben kalacağım dünle beraber.
Her zamanki gibi yine yalnız
Sen gittğin zaman aşkla beraber.
Bu sefer paylaşacak bir dostum var
Bir çatı altındayım dünle beraber.
Hatıralar canlanır gözlerimde
Neler geldi bilsen dünle beraber.
Bedenen burdayım, ruhum sende
Sen gittin ama aşkla beraber.
Dön gel geri, ah! be gülüm
Bekliyorum seni dünle beraber.
Kuruyorum hayalini ikimizin
Yaşayacağımız güzel günlerle beraber.
Diliyorum tanrıdan seni versin diye
Bütün dualarım ve kalbimler beraber.

Eğer mutlu olamam diyorsanda
Benim gibi birisiyle beraber,
Ağlar okuduğunda bu şiirimi
O güzel gözler bu sözlerle beraber....

31 Mayıs 2011 Salı

Sen Varsın


Duymak mı istiyorsun hicap eden dilimden
Ruhumun ırmak olup akışında sen varsın
Sendelerim yâr sensiz düşerim tut elimden

Gönlümün aşka çelme takışında sen varsın

Muhabbetim derinden her sey senle kuruldu
Yürek atışım bile hırçın iken duruldu
Seken kör kurşun değil gözlerinle vuruldu
Sırrında eridiğim bakışında sen varsın

Varsın gelsin ayazlar üşütmez bu bedeni
Girdabında sel oldum aşkın bunun nedeni
Sağanak halindeyken beni benden edeni
Sevdama şimsek olup çakışında sen varsın

Gün doğarken sabaha umutla uyandığım
Şükredip varlığını özlem ile andığım
Hasret biter mi diye vuslatıyla yandığım
Selam veren güneşin yakışında sen varsın

Kalbime düstü adın bir sükut ikrar ile
Gem vurulmaz duygular coşarak geldi dile
Kor düşen gülüşleri saklayamam nafile
Kurduğum tüm düşlerin nakışında sen varsın

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Poetika

Poetika

Yalnızlığı sevmiyorum
Yalnız kim ola ki
Kendim...
Kendimin kendini sevmiyorum
Kediler hariç...

Kahve ocakçısı olacaktım ben
Tuttum kavlimi
Yazdıklarımsa hep nafile
Hep nişanlı angaje ısloganlı
Can, diyorlar, bir kahve yap şu dümenin ağzına
Kallavi olsun!

Bende yoksa kahve, yemişçiden tedariklenip
Ve cezveyi  ateşe sürüp, üstüne yemeni, şekerini
Taşırmadan pişiriyorum

Biliyorum, bilmez miyim bu kahve ocağınnan
Ocağımızı bucağımızı
Isıtamayacağımı!

İşte onun içinde de içim titreyerek
Cezvenizi sürüyorum ateşe

27 Mayıs 2011 Cuma

aklıma düştün


- Aramıza derin bir çukur kazmışcasına ayrıyız, hayret...! O gün bugündür konuşmuyoruz... Bunun adı sabır mı, yoksa anlamışlık mı, bilinmez...?
- Soruyorlar oysa seni ve belki sana da beni... ''Böyle gerekti, böyle olmalıydı'' diyoruz... Biliyorum, susuyoruz birden ve birden bir sessizlik çökertiyoruz her yere...
- Düşünüyorum...!!!
Kim bilir neler yaptın bensizliğinde...? Kim bilir kaç elde toka oldu ellerin... Kaç samimi sohbetin failiydin, kim bilir...? Belki bütün erkeklerde beni gördün bi parça...? Belki de beni, kimsede bulamayışındı her defasında karşına çıkartan... Kim bilir...? Belki hala daha kurmacalarımdan kıskanıyorum seni...
- Kötülenecek bir adam arayınca, aklına ben gelirdim bazen...Anlatırdın, anlatırdın... Ağlamaklı olurdun oysa... Severdin beni, seviyorsun hala...
- İyi adam da bendim... Sana her batmakta olan halimden sonra bir aması vardı halimin... ''Kötüydü ama Behlül iyiydi be...!!!''...
- Bir ayrılık değilde, bir inziva olsaydı keşke bu hasret... Özleseydik mesela deli gibi... Buram buram koksaydık şimdi her an... Buluşacağımız günü bekleseydik sonra... Hani bi tarih koyup, dönseydik sırtımızı... Öylece yürüseydik, akıllıca, mantıklıca, aşıkça...
- Sevmediğimi iddia ettiğim bir şehri sevmişim oysa... Meydanlarında ışıl ışıl, sanat sanat yürümeyi... Elimde sen, kalbimde ateş, tenimde gözyaşı... Farketmeden olmuşum, şu Ankara' nın aşığı...
- Şimdi iyi miyim...? Çok iyiyim...! Ama sen............!
- Harika bir işim, harika bir patronum, harika bir hayatım var.... Evim huzur dolu... Kendimi topladım... Biraz kilo bile aldım... Askerliğimi ertelettim bu arada... Açıköğretime de devam ediyorum, bitmek bilmiyor lakin... Senin gibi... Bitiremiyorum...!!!
- Aklıma düştün... Ara sıra yazarım sana... Ordasın, biliyorum... Ben seni çok temiz sevdim...!
görüşürüz...
özbek coşkun

Eylül Akşamı

 
Hiçbir neden yokken,
ya da biz bilmezken tepemiz atmış
ve konuşmuşuzdur...
Onca neden varken
ve tam sırası gelmişken
hiçbirşey yapmamış
ve susmuşuzdur... 
Aynı anda aynı sessiz geceye doğru
içim sıkılıyor demişizdir. 
Aynı sabaha uyanırken
kimbilir
aynı düşü görmüşüzdür
olamaz mı? 
Olabilir.
Onca yıl sen burada. 
Onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş
şu Eylül akşamı dışında.

Belki benim kağıt param,
bir şekilde, döne dolaşa
senin cebine girmiştir.
Belki aynı posta kutusuna,
değişik zamanlarda da olsa,
birkaç mektup atmışızdır.
Ayın karpuz dilimi gibi
batışını izlemişizdir deniz kıyısında.
Aynı köşeye oturmuşuzdur köhnede
belki de birkaç gün arayla
olamaz mı?
Olabilir.

Onca yıl sen burada,
Onca yıl ben burada
yollarımız hiç kesişmemiş
şu Eylül akşamı dışında.

Bostancı dolmuş kuyruğunda
sen başta ben en sonda
öylece beklemişizdir...
Sabah 7:30 vapuruna
sen koşa koşa yetişirken,
ben yürüdüğümden kaçırmışımdır.
Aynı anda başka insanlara,
Seni Seviyorum demişizdir....
Mutlak güven duygusuyla,
başımızı başka omuzlara dayamışızdır.
Oolamaz mı?
Olabilir.

Onca yıl sen burada. 
Onca yıl ben burada
yollarımız hiç kesişmemiş
şu eylül akşamı dışında.